Sosyal Medya

Makale

2023’te Türkçe namaz mı kılacağız?

Seyfi Uzunkök, Milat gazetesinde “Atatürk Heykeli Düşmanları” diye nefis bir yazı yazdı.

Şöyle:

BaÄŸcılar Belediyesi, “Meydan düzenleme projesi” yapmış… Atatürk heykelini çalışma esnasında bir kenara koymuÅŸ… Sen misin Atatürk’e hakaret eden! Heykel kırana 9 yıl ceza verilen ülkemde; Ulusal Kanal, Kanal B panik havasına girmiÅŸ…Sorun ne? “Heykel bir kenara koyulamaz”

Ne olacaktı? Üç  Kulhü bi Elham okuyup, göbek üstüne gelecek ÅŸekilde yükseÄŸe mi koyacaklardı…
Doğrusu bu aslında(!)
1938 yılından itibaren Atatürk sevgisini yok etmek isteyen bir cenah var…
1924 yılında 15.000 liraya Henrik’e bronzdan yaptırılan, Sarayburnu Atatürk Anıtı varken… 1926 yılında Konya Atatürk Anıtı, 1927 bronzdan yapılan Ankara Zafer Anıtı… 1931 Onur Anıtı… 1936 Büyük Utku Anıtı… Ve… 1938 Oturan Atatürk Anıtı varken…
Yani, KurtuluÅŸ Savaşı’ndan çıktığımızda, halkın iaÅŸelerini kesip heykel yapmak için sıraya giren belediyeler varken... . Bugün, BaÄŸcılar Belediyesi heykel kaldırmakla meÅŸgul…
Marmaray yapımı sırasında, Atatürk’ün heykeli yanında vinç çalıştıran kafa, çevre düzenlemesi bahanesiyle Atatürk’ü kenara almış…
Yeter artık… Kendinize gelin ve aslınıza dönün…

1924-1938 yılları arasında otorite; Ulu Önder Atatürk’ün bronzdan heykellerini yapmış… Bugün, büyük devlet olmamıza raÄŸmen, KurtuluÅŸ Savaşı sonrası gösterdiÄŸimiz heykel hassasiyetini göstermiyor, saçma sapan iÅŸlerle meÅŸgul oluyoruz…
NeymiÅŸ efendim, köprüymüş… NeymiÅŸ, Marmaray’mış… NeymiÅŸ, yolmuÅŸ… NeymiÅŸ, hastane yapımıymış… NeymiÅŸ, yerli ‘tank’mış... NeymiÅŸ, Ä°HA’ymış... Kendinize gelin beyler!
Ve…Bronz yerine, altın heykel dönemini baÅŸlatın…

***

Seyfi kardeÅŸimiz espri yapıyor, ama Binali Yıldırım ÅŸimdi kalkıp “DoÄŸru ya. Niye Atatürk’ün altın heykelini yapmıyoruz?” diyebilir!
Abartıyorum tabii.

Abartıyorum, abartabiliyorum, çünkü Yıldırım’ın yerli yersiz “Atatürk” vurgusu buna el veriyor.

AK Parti Genel BaÅŸkanlığına aday gösterildiÄŸi toplantıda “DeÄŸerli dava arkadaÅŸlarım” diye baÅŸlayarak yaptığı konuÅŸmada evvela “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”nı kutladı, ardından “BaÅŸta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu vatan için canını veren ÅŸehitlere” rahmet diledi. Böylece “Gazi”nin aslında ÅŸehit olduÄŸunu öğrenmiÅŸ olduk ama hangi muharebede ÅŸehit düştüğünü henüz bilmiyoruz. Genel BaÅŸkan adayı olarak “dava arkadaÅŸları”na hitap eden Yıldırım’ın her ÅŸeyden evvel “Atatürk”ü anma gereÄŸini duyması nasıl bir dava anlayışına delalettir, onu da bilmiyoruz.

Yıldırım, baÅŸbakanlığındaki hükümetin güven oyu alması üzerine yaptığı konuÅŸmada da “Atatürk” dedi. “Mustafa Kemal Atatürk’ün 2023 hedeflerine” yürümekten bahsetti. “2023 hedefleri” ErdoÄŸan’ın deÄŸil miydi? “Mustafa Kemal’in 2023 hedefleri” diye bir ÅŸeyi ilk kez duydum. Varsa öyle bir ÅŸey, o ÅŸeyde Osmanlı padiÅŸahlarının isimlerini taşıyan köprüler olmasa gerek. Kamuda başörtüsü de olmaz herhalde. Türkçe namaz olur.

***

Sonra bakan arkadaÅŸlarını toplayıp Mustafa Kemal’in kabrini ziyaret etti Yıldırım. Yeni hükümetimiz, Mustafa Kemal’e baÄŸlılığını bildirdi. Aynı gün, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Ä°stanbul’da Fatih Sultan Mehmed’e baÄŸlılığını bildirdi. Durum karışık.

Gerçek ÅŸu ki, AK Parti’nin önemi ve deÄŸeri her ÅŸeyden evvel “Atatürkçü” veya “Kemalist” paradigmaya muhalefetinden geliyor. “Fatih” diyen, Osmanlı’ya iltifat eden, Ä°slam birliÄŸinin ihyasından bahseden, kamuda tesettürün önünü açan, ilkokullardaki Kemalist “Andımız”ı kaldıran, Kürt’ün adıyla sanıyla Kürt olarak kendini serbestçe ifade edebilmesini saÄŸlayan AK Parti’nin “Atatürkçülük” taslarken hangi akla hizmet ettiÄŸini anlamakta fena halde müşkülatım var.

Eskisi gibi bir “Atatürkçü” söylem dayatması da kalmadı ki memlekette.

Yıldırım öyle konuÅŸmasa, ErdoÄŸan “2023” deyip durarak 1923’ü yüceltmese kim ne diyecek? (Önemli: Söz konusu olan ÅŸey cumhurun idaresi ise, Cumhuriyet 23 Nisan 1920’de kurulmuÅŸtur. Halkın bütün kesimlerinin temsil edildiÄŸi ve her fikrin serbestçe ifade edilebildiÄŸi birinci Meclis’i feshedip sadece Mustafa Kemal’e kayıtsız ÅŸartsız itaat edenlerden müteÅŸekkil yeni bir Meclis -aslında parti grubu- kurulduÄŸunda Cumhuriyet yıkılmış oldu. 29 Ekim 1923 tarihinde kuruluÅŸu ilan edilen nizam, isminden baÅŸka hiçbir ÅŸeyiyle Cumhuriyet deÄŸildi.)

Yukarıdaki türden söylem ve ritüellerin 14 senelik AK Parti iktidarında ‘irtifa kaybetmesi’ umulurdu; gelin görün ki AK Parti bu iÅŸin önde gideni olmaya soyundu!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.